Sevgiyle adım atın...

Merhaba :) Can'ın annesi, eğitmen, koç, annesinin kızı, heyecanlı, meraklı Yasemin Sungur'un dünyasındasınız,

Hoşgeldiniz...








14 Mart 2009 Cumartesi

“Sözcükler penceredir, ya da duvar olurlar”

Birlikte iletişim “Anne+Baba+Çocuk”

İletişim, düşünce ve duygularımızı her yolla aktarabilmektir.

İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek, bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi fark edebilmektir.

İletişim, anlaşılmak için mi, anlaşmak için mi?

İletişim, konuşmak mı, dinlemek mi?

İletişim, anlamak mı, anlatmak mı?

“Sözcükler penceredir, ya da duvar olurlar”

“Sözlerin mahkûm ediyor sanki beni,

Yargılıyor, dışlıyor diyor hislerim

Ama küsmeden, kırılmadan önce bilmeliyim,

Bunlar mıydı demek istediğin?

Savunmaya geçmeden ben,

Acı ve korku sözcükleriyle

Duvar örmeden çevreme,

Söyle gerçek miydi duyduklarım?”

Ruth Bebermeyer

Seçimler bakış açımızı ve iletişim tarzımızı belirliyor. Değer yaratan iletişim için öncelikle iletişim amacımızı bilmeliyiz, karşımızdakini anlamalıyız, gözlemlemeli ve dinlemeliyiz.

İletişim tarzımızı seçmeli ve bunu büyüklere farklı, çocuklarımıza farklı değil, tek bir tarzda, tutarlı bir davranış ve dille sürdürmeliyiz.

Çocuklarımız ile iletişimde tarzımız ne? Birçok annebaba gibi sizinde biri büyükler ve biri çocuklar için iki ayrı diliniz mi var?

Kendimize veya çevremizdeki diğer yetişkinlere söylense çok bozulacağımız, gururumuzun kırılacağı sözleri çocuklarımız küçük, nasıl olsa kaldırır diyenlerden misiniz?

Çocuğumla bir türlü iletişim kuramıyorum diyorsanız, bir gözlemleyin lütfen, iletişim kurmaya çalıştığınızda, konuşan mısınız, dinleyen mi? Anlaşılmak için mi, anlaşmak için mi konuşuyorsunuz? Anlamak için mi, anlatmak için mi iletişim kuruyorsunuz? Öğrenmek için soru mu soruyorsunuz, sorguluyor musunuz?

Anlamak için dinlemiyorsak, sorgularız, ders veririz ve engel yaratırız. Çocuklarımız birkaç denemeden sonra bizimle konuşmaktan vazgeçerler.

İletişim sırasında ortaya çıkan tavrınızı, iletişim dilinizi gözden geçirin. Genellikle nasıl?

Uyaran, öğüt veren, emir veren, yönlendiren, nutuk çeken, sınayan, sorgulayan, kapatan, tehdit eden, alay eden, öven, öğreten, yorumlayan, analiz eden, güven veren, duygularını paylaşan…

Çocuğumuzu anlamadan geliştirdiğimiz iletişim dilimiz, çocuklarımızın

· Bizimle konuşmalarını engeller,

· Savunmaya geçirir,

· Kavgacı yapar, karşı saldırıya geçirir,

· Yetersiz olduklarını düşündürür,

· Küstürür, kızdırır,

· Kendilerine güvenilmediğini hissettirir,

· Anlaşılmadığını hissettirir,

· Kendisine değer verilmediğini hissettirir,

İletişim engelleri yaratmamak için etkin dinlemeli, anlamalıyız. Sorular sormalıyız. Sorularımızın dili ve seçtiğimiz kelimeler önemli, sorumuz yönlendirmemeli, yorum yapmamalı, yargılamamalı. Bir örnek üzerinden gidelim.

ÇOCUK gelir ve annesine; “Ayşe’ye küstüm, onunla oyun oynamak istemiyorum, hep ağlıyor, eve gitmek istiyor” der.

ANNE; “Onu ağlatacak ne yapıyorsun?”

ÇOCUK; “Hiçbir şey yapmıyorum” der, içini çeker, susar ve uzaklaşır.

Annenin sorusunda bir yargı ve yönlendirme var. Anlamak ve dinlemek için iletişim kurmak için ne yapabilir?

ANNE;

· “Bu konuda konuşmak ister misin?” (seni dinlemeye hazırım mesajı)

· “Bu konuda ne hissediyorsun?” (seni anlamaya hazırım mesajı)

· “Ayşe’nin de senin gibi eğlenerek oynaması için bir yol olmalı?” (senin düşüncelerin ve çözümlerin benim için önemli, düşüncelerini merak ediyorum)

Hiç yorum yok: